( OG MANDINO ; Dunyanin En Buyuk Mucizesi Adli Kitabindan)
Gonderilen : Sen
Gonderen : Tanri
Beni dinle.
Agladigini duyuyorum.
Sesin karanligi gecip, bulutlardan suzulup, yildizlarin isiginda parlayip, gunesin isiginda kalbimin yolunu buluyor.
Kapana kisilmis bir tavsanin cigligi, annesinin yuvasindan dusmus bir serce, bir golde umutsuzca cirpinan cocuk bana aci verir.
Seni duydugumu bil.
Huzurlu ol.
Sakin ol.
Acinin sebebini ve ilacini biliyorum ve sana kurtulusunu getiriyorum.
Yillar icinde dagilan cocukluk hayallerine agliyorsun.
Basarisizlikla yikilan ozguvenine agliyorsun. Harcanan yeteneklerine agliyorsun.
Aciyla kendine bakiyorsun ve havuzda gordugun aksine dehsetle sirtini donuyorsun.
Utancin kansiz gozleriyle sana bakan bu insanligin yuz karasi da kim ?
Tavrinin asaleti, bedeninin guzelligi, zihninin acikligi, dilinin zekasi ?
Kim caldi onlari ?
Hirsizin kim oldugunu biliyor musun, benim gibi ?
Babanin tarlasinda basini cimenden yastigina koydugunda ve bulutlar katedraline baktiginda, Babil ''in tum altinlarinin bir gun senin olacagini dusunmustun.
Kitaplardan okudukca, tabletlere yazdikca, Suleyman ''in tum bilgeliginin sana gececegine inanmistin.
Ve mevsimler yillara donusurken, kendi Cennet Bahce ''''nde yuce hukumdarligini surdurecektin.
O planlari, hayalleri, umut tohumlarini icine kimin ektigini hatirliyor musun ?
Hatirlayamazsin.
Annenin rahminden ciktigin ve benim elimi yumusak alnina dayadigim o ani hatirlayamazsin.
En iyi dileklerimin senin olmasi icin kulagina fisildadigim sirri hatirlayamazsin.
Sirrimizi hatirliyor musun ?
Hatirlayamazsin.
Gecen yillar, anilarini yok etti, zihnini korku, suphe, endise, nefretle doldurdu.
O canavarlarin barindigi yerde artik neseli anilara yer yok.
Aglama artik.
Ben seninleyim.
Ve bu an yasaminin donum noktasi.
Her sey, tipki annenin rahminde gecirdigin zaman gibi gecip gitti. Gecmis oldu.
Bugun sen, yasayan olu olmaktan kurtuluyorsun.
Bugun agzimi agzina koyuyorum, gozlerimi gozlerine, ellerimi ellerine ; ve etin sicak yine.
Bugun sana gelmeni emrediyorum. Mahserin mezarindan cikip yeni bir hayata baslayacaksin.
Bugun senin dogum gunun.
Bu senin yeni dogum gunun.
Ilk yasamin.
Tipki bir tiyatro oyunu gibi, oncekiler yalnizca provaydi.
Bu kez perde kalkti. Bu kez dunya izliyor ve alkislamak icin bekliyor.
Bu kez kaybetmeyeceksin.
Mumlarini yak.
Pastani kes.
Yeniden dogdun.
Kozasindan cikan bir kelebek gibi ucacaksin.
Diledigin kadar yuksekten uc.
Basinda benim elimi hisset.
Benim bilgeligime katil.
Dogarken duyup, unuttugun sirri, seninle yine paylasmama izin ver.
SEN BENIM EN BUYUK MUCIZEMSIN.
SEN DUNYANIN EN BUYUK MUCIZESISIN.
Bunlar duydugun ilk sozcuklerdi.
Sonra agladin.
Herkes agladi.
O zaman bana inanmadin.ve bu inancsizligini giderecek hicbir sey olmadi, bunca yildir.
En asagilik isleri bile beceremedigini dusunurken nasil bir mucize olabilirsin ?
En onemsiz sorumluluklarla yuklenmisken ve kendine guvenini kaybetmisken nasil bir mucize olabilirsin ?
Borc icine batmisken ve yarinki ekmegini nasil kazanacagini dusunerek uyuyamazken, nasil bir mucize olabilirsin ?
Yeter.
Olan oldu artik.
Oysa kac peygamber, kac bilge, kac sair, kac ressam, kac besteci, kac bilim adami, kac filozof ve mesih gonderdim, hepsi de ilahiliginden, tanrisal potansiyelinden ve basarinin sirlarindan bahsediyorlardi.
Onlara nasil davrandin ?
Hala seni seviyorum ve su anda bu kelimelerle seninleyim.
Tanri''''nin insanlarin yaralarini iyilestirmek icin elini ikinci kez onlarin uzerine koyacagini soyleyen peygamberi dogrulamak icin. Elim yine uzerinde.
Bu ikinci kez.
Sen benim kalintimsin.
Bunu soylemeye gerek yok, bilmiyor muydun, duymamis miydin, en basinda sana soylenmemis miydi ; dunyanin yaradilisindan anlamamis miydin ?
Bilmiyordun, duymamistin, anlamamistin.
Sana ozel bir eser oldugun soylenmisti ; sebepleri asil, sekil ve hareketleri etkili, hayranlik verici ve meleksi, Tanri gibi anlayisli.
Sana topragin tuzu oldugun soylenmisti.
Sana daglari bile oynatmanin sirri verilmisti, imkansizi basarmanin.
Sen kimseye inanmadin.
Mutluluk haritani yaktin, zihninin huzurundan vazgectin, zafere giden kaderinin yolundaki mumlari sondurdun, sonra tokezledin, kayip ve korkmus bir halde, kendine acimanin karanliginda, kendi yarattigin cehenneme dusene dek..
Agladin sonra.
Seni dusuren talihine kufur edip, gogsune vurdun.
Kendi miskin dusuncelerinin sonuclarini kabul etmedin, tembelliginin ve basarisizliginin sorumlulugunu yukleyecek bir gunah kecisi aradin.
Hemen de buldun.
Beni sucladin.
Engellerinin ,basarisizliginin, firsat bulamamanin Tanri ''nin istegi oldugunu haykirdin.
Yaniliyordun !
Elimizdekilere bir bakalim. Ilk once engellerine bakalim.
Araclarin olmazsa, yeni bir yasam kurmani nasil isterim ?
Kor musun ?
Gunesin dogup battigina sahitlik etmiyor musun ?
Hayir goruyorsun. ve gozlerine yerlestirdigim yuz milyonlarca alici, yapragin buyusunden, bir kar tanesinden, bir golden, bir kartaldan, bir cocuktan, bir buluttan, bir yildizdan, bir gulden, bir gokkusagindan ve ask dolu bir bakistan zevk almani sagliyor.
Hayir duasi et.
Sagir misin ?
Bir bebek sen duymadan gulup aglayabilir mi ?
Hayir.
Duyuyorsun.kulaklarina yerlestirdigim yirmi dort bin tel, agaclardaki ruzgarla titresiyor ; kayaliklardaki gelgitle, operanin hasmetiyle, bulbulun cigligiyla, oyun oynayan cocuklarin civiltisiyla ve "seni seviyorum" sozcukleriyle. Yine sukret.
Dilsiz misin ?
Dudaklarin ileri geri oynayip yalnizca tukuruk mu uretiyor ?
Hayir.
Konusabiliyorsun.diger hicbir yaratigimin yapamadigi bir sey bu.
Sozcuklerin sinirliyi sakinlestiriyor, umutsuza umut veriyor, vazgeceni heveslendiriyor, yenilmise destek veriyor, cahile ogretiyor.ve "seni seviyorum" diyor.
Tekrar sukret.
Sakat misin ?
Muhtac vucudun yer mi isgal ediyor ?
Hayir.
Hareket edebiliyorsun.
Sen ufak bir alana hapsolmus ruzgar ve dunya tarafindan rahatsiz edilen bir agac degilsin.
Gerinebilirsin, kosup dans edip, calisabilirsin, sana bes yuz kas, iki yuz kemik ve yedi mil sinir teli
verdim, hepsini ben ayarladim senin icin.
verdim, hepsini ben ayarladim senin icin.
Yine sukret.
Sevilmiyor ve sevmiyor musun ?
Gece ve gunduz, yalnizlik mi sarmaliyor seni ?
Hayir. Artik degil.
Artik sirrini biliyorsun, sevgiyi alabilmek icin onu karsilik beklemeden vermelisin.
Kendini iyi hissetmek, tatmin olmak ya da gurur icin sevmek, sevmek degildir. Sevgi karsiligi beklenmeyen bir oduldur.
Bencil olmadan sevmenin artik basli basina bir odul oldugunu biliyorsun.
Sevgi karsilik bulmasa da kaybolmaz, verdigin sevgi sana geri doner, kalbini temizler ve yumusatir.
Bir daha sukret. Iki kere sukret !
Kalbin mi zayif ?
Kaniyor mu ya da yasamini surduremiyor mu ?
Hayir. Kalbin guclu.
Gogsune dokun ve ritmi hisset.
Kalbin saatlerce, gunlerce, gecelerce atiyor. Her sene otuz alti milyon vurus yapiyor.
Altmis bin damardan yilda alti yuz galon kan pompaliyor. Insanoglu asla boyle bir makine icat edemedi.
Tekrar sukret.
Bir cilt hastaligin mi var ?
Sen yaklasinca insanlar korkuyla kaciyorlar mi ?
Hayir. Cildin temiz ve bir harika, onu yalnizca sabunlaman ve ona bakman gerekiyor.
Zaman icinde tum celikler yipranir, paslanir ama cildine bir sey olmaz.
En guclu metaller bile kullanildikca yipranir, ama seni sardigim o tabaka yipranmaz.
Surekli kendini yeniler, eski hucreler yerini yenilere birakir.
Tekrar sukret.
Cigerlerin mi kirli ?
Yasamin nefesi vucuduna girerken zorlaniyor mu ?
Hayir. Yasama acilan lombarlarin kendi yarattigin en pis ortamlarda bile sana destek oluyor ve sana yasam veren oksijeni getirip vucudunu artik gazlardan arindiriyorlar.
Bir daha sukret.
Kanin zehirli mi ? Su ve cerahatle mi dolu ?
Hayir. Kaninin icinde yirmi iki trilyon kan hucresi, her hucrede milyonlarca molekul ve her molekulun icinde, her saniyede on milyon defadan fazla titresen bir atom var.
Her saniye iki milyon kan hucren oluyor, yerine iki milyon yeni hucre geliyor ve bu dogdugun gunden beri oluyor. Her zaman icinde olan, simdi disinda da oluyor.
Bir kez daha sukret.
Aklini kullanamiyor musun ?
Artik kendi kendine dusunemiyor musun ?
Hayir. Beynin evrendeki en karmasik yapi.
Biliyorum. Icinde on uc milyar sinir hucresi var, dunyadaki insan sayisindan cok daha fazla.
Her gordugunu, her sesi, her tadi, her kokuyu, her hareketini dogdugundan beri dosyaliyor. Hucrelerinin icine, bin milyar protein molekulu yerlestirdim.
Yasamindaki her olay yalnizca hatirlanmayi bekliyor orada. Ve beynine vucudunun kontrolunde yardimci olsunlar diye, vucuduna dort milyon aci hissini saglayan yapi, bes yuz bin dokunma detektoru ve iki yuz binden fazla isi detektoru koydum.
Hicbir devletin altini senden daha iyi korunmuyor.
Hicbir antik harika senden daha yuce degil.
Sen benim en iyi eserimsin.
Icinde, dunyanin en buyuk sehirlerini yok edebilecek ve yeniden kurabilecek gucte atom enerjisi var.
Fakir misin ?
Cuzdaninda hic altin ya da gumus yok mu ?
Hayir. Sen zenginsin.
Simdi servetini birlikte daha iyi hesapladik.
Listedekileri tekrar say ve iyice ogren.
Neden kendine ihanet ettin ?
Neden tum hayir dualarinin elinden alindigini dusunup de agliyorsun ?
Neden gucsuz olduguna ve hayatini degistiremeyecegine inanarak kendini aldatiyorsun ?
Yetenegin, duyularin, zekan, zevklerin, icgudulerin, hislerin ve onurun yok mu?
Umudun yok mu ?
Neden golgelerde surunuyorsun, cehennemin rutubetine cagrilmayi bekleyen yenik bir dev gibi ?
Cok seyin var. Hayir dualarin bardagindan tasiyor.
Onlari sana oyle bir comertlik ve siklikla verdim ki luks icinde simarmis bir cocuk gibisin, onlarin farkinda degilsin.
Cevap ver bana.
Kendine cevap ver.
Yasli, hasta, sakat, muhtac ama zengin bir adam, senin hafife aldigin o kutsalliga sahip olabilmek icin, kasasindaki tum altini verirdi.
O halde, mutluluk ve basarinin ilk sirrini ogren.
Bu senin hazinen, bugunden baslayarak yeni ve daha iyi bir gelecek kurmana yarayacak arac gerec.
O yuzden simdi sana diyorum ki sukretmen gerekenleri gor ve simdiden benim en buyuk eserim oldugunu bil.
Bu yasayan bir olu olmaktan kurtulmani ve dunyanin en buyuk mucizesini gerceklestirmeni saglayacak ilk kural.
*Yoksulluk icinde ogrendigin derslere sukret.
Cunku az seyi olan, fakir degildir ; yalnizca cok isteyen fakirdir.
Gercek guvenlik insanin sahip olduklarinda degil, sahip olmadiklarindadir.
Basarisizligina sebep olan engellerin nerede ?
Onlar yalnizca senin zihnindeler.Sukretmen gerekenleri gor.
*Ikinci kural da birinciye benziyor.
Nadideligini ilan et !
Kendini ufak tefek seylerle ugrasmaya mahkum ettin ve orada basarisizligini affedemeyerek, kendi nefretinle kendini yok ederek, kendini cezalandirarak, kendine karsi ve baskalarina karsi isledigin suclardan igrenerek oylece yatiyorsun.
Saskin degil misin ?
Sen kendini affedemezken, benim seni nasil olup da affettigimi, gunahlarini ve acinacak halini nasil bagisladigimi anlayamiyorsun.
Simdi sana uc neden sayiyorum. Bana ihtiyacin var. S
en siradanligin gri yigini icinde, yok olusa dogru giden bir hayvan surusu degilsin.
Ve sen bir nadidesin !
Rembrandt''in bir resmini, Degas''in bronz bir heykelini, Stradivarius''un bir kemanini ya da Shakespeare''in bir oyununu dusun. Bu kadar degerli olmalarinin iki nedeni var. Onlarin yaraticilari ustalardir ve sayilari azdir. Ayrica onlarin bir esine rastlamak mumkundur.
Bu yuzden sen dunya uzerindeki en degerli hazinesin, cunku seni kimin yarattigini biliyorsun ve sen yalnizca bir tanesin.
Dunya kuruldugundan beri, senin tipatip aynin bir kisi daha olmamistir. Dunyanin sonu gelene kadar da asla, senden bir tane daha olmayacaktir.
Ozelliginin ve tekliginin hicbir zaman farkina varmadin. Yine de dunyadaki en nadide varliksin.
Yuce ask aninda babandan sayisiz ask tohumu akti, dort yuz milyondan fazla. Hepsi, annenin icinde yuzerken oldu.
Bir tanesi haric ! Sen.
Annenin sevgi dolu sicakliginda yasadin, diger yarini, annenden tek bir hucre, iki milyon tanesi ancak bir mese palamudunu dolduracak kadar ufak bir hucre arayarak. Yine de sen tum imkansizliklara ragmen o karanlik ve felaket okyanusunda yasadin, o olumsuz hucreyi buldun, onunla birlestin ve yeni bir yasama basladin.
Senin yasamina.
Sen geldin, her cocuk gibi, henuz insandan umudumu kesmedigim mesajini getirdin.
Iki hucre bir mucizede birlesti. Ikisinde de yirmi uc kromozom ve her kromozomda yuzlerce gen olan, her biri gozlerinin renginden, davranislarina, beyninin olcusune kadar senin ozelliklerini tasiyan iki hucre.
Tek buyrugumla, babanin dort yuz milyon sperminden biriyle, annenin ve babanin kromozomlarindaki yuzlerce genden birini birlestirip, her biri digerinden farkli, uc yuz bin milyar insan yaratabilirdim.
Ama kimi yarattim ?
Seni !
Tek bir tur. En nadide. Paha bicilmez bir hazine.
Zihni, konusmasi, gorunusu, hareketleri, davranislari yasamis, yasayan ve yasayacak hic kimseye benzemeyen.
Bir kralin hazinesine bedelken, kendini niye kurusla olcuyorsun ?
Seni asagilayanlari neden dinledin ?
Daha da kotusu onlara neden inandin.
Artik nadideligini karanlikta saklama. Onu goster. Dunyaya goster.
Kardesinin yurudugu gibi yurumeye, liderinin konustugu gibi konusmaya, vasatlarin calistigi gibi calismaya calisma.
Bir baskasinin yaptigini yapma. Asla taklit etme. Seytani taklit eden ornegi asar, iyiyi taklit eden yetersiz kalir. Kimseyi taklit etme. Kendin ol. Nadideligini dunyaya goster ve onlar seni altinla yikasinlar. Iste bu da ikinci kuraldir.
Hicbir engelin yok. Sen siradan degilsin. Kendini aldattigini kabul et.
Siradaki sikayetin ne ?
Hic mi firsat cikmiyor onune ?
Ogudumu dinle.
Hepsi gececek, cunku sana her turlu iste, basarinin kuralini veriyorum.
Yuzyillarca once bu kural atalarina bir dagin tepesinde verilmisti. Bazilari kurala uydu ve yasamlari mutlulugun meyveleriyle, basariyla, altinla ve huzurla doldu.
Cogu dinlemedi, buyulu yollara basvurdular, garip yollara girdiler, ya da yasamin zenginliklerine kavusmak icin sans denen seytani beklediler. Umitsizce beklediler. tipki senin gibi, sonra agladilar, senin agladigin gibi, sanssizliklarini bana baglayarak.
Kural basit. Genc ya da yasli, dilenci ya da kral, siyah ya da beyaz, erkek ya da disi. hepsi sirri kendi yararlarina kullanabilirler. Basarinin tum o kurallari, sozleri, yazilari icinde yalnizca bir metot hic basarisiz olmamistir. Onunla bir mil gitmek icin caba gosteren, iki mil gider.
*Bu, ucuncu kural. bu zenginlikler yaratan ve ruyalarindan bile daha oteye giden bir sir. Bir mil daha git !
Basarinin tek yolu, senden beklenenden daha iyisini yapmaktir, isin ne olursa olsun.
Bu, dunya kuruldugundan beri her basarili insanin yaptigi seydir. Kendini siradanlasmaya mahkum etmenin yolu, yalnizca karsiligini aldigin kadarini yapmaktir.
Eger aldigin gumusten fazlasini vermissen, aldatildigini dusunme. Verdigin guzelliklerin bir terazisi vardir ; eger bugun karsiligini almazsan, yarin mutlaka on katini alirsin.
Siradanlik bir mil bile gitmez, neden kendimi aldatayim diye dusunur. Ama sen siradan degilsin. Bir mil daha ilerlemek kendi rizanla elde edecegin bir ayricaliktir.
Yapamazsin, onu engellememelisin.
Eger birakirsan, digerleri kadariyla yetinirsen, basarisizliginin tek suclusu sen olursun.
Sebep ve sonuc, arac ve hedef, tohum ve meyve, bunlar ayrilamaz. Sonuc sebepten dogar ; hedef, araclarin icinde vardir ve meyve her zaman tohumundadir.
Bir mil daha git.
Takdir bilmeyen biri icin calistigini dusunup kendine dert etme. Ona daha fazla hizmet et. Ve onun yerine birak alacakli oldugun ben olayim. O zaman bileceksin ki her dakika her verdigin ekstra hizmet benim tarafimdan karsiligini bulacaktir.
Odulun zamaninda gelmeyecek diye endiselenme. Odeme ne kadar gecikirse, senin icin o kadar daha iyi.
Basariyi cagiramazsin, ancak onu hak edersin , ve artik onun az bulunan odulunu almanin sirrini biliyorsun. Bir mil daha git.
Sen benim en buyuk mucizemsin.
Sen dunyanin en buyuk mucizesisin.
Basari ve mutlulugun uc kurali var.
Sukretmen gerekenleri gor !
Nadideligini ilan et !
Bir mil daha git !
Sabirli ol.
Bunlar goz acip kapayincaya kadar olmaz. Zorluklarla kazandiklarin elinde daha uzun sure kalir.
Yeni hayatina baslarken korkma. Her soylu basari, risklerini de beraberinde tasir. Birini kazanmaktan korkan, daha fazlasini hic kazanamaz.
Artik bir mucize oldugunu biliyorsun, ve mucizede korku olmaz. Gururlan. Sen dikkatsiz bir yaraticinin bir laboratuardaki deneyinin urunu degilsin. Anlayamadigin guclerin esiri degilsin. Sen yalnizca benim gucumun ozgur bir disa vurumunun, yalnizca benim sevgimin urunusun.
Sen bir amacla yapildin. Elimi hisset. Sozlerimi duy.
Bana ihtiyacin var. ve benim de sana.
Yeniden insa edecegimiz bir dunyamiz var. Bunun icin bir mucize gerekiyorsa bundan bize ne? Her ikimiz de mucizeyiz ve simdi birbirimize sahibiz.
Seni dev bir dalgadan alip, caresizce kumlara carptigim gunden beri sana olan inancimi hic kaybetmedim. Zamani olcmeye kalkarsan, bu bes yuz milyon yil onceydi. Otuz bin yil once kusursuzluga ulasana dek, bir cok model, sekil, olcu denedim.
Bunca yildir seni duzeltmek icin hic caba sarf etmedim.
Bir mucize nasil duzeltilebilir ki?
Sen bir mucevherdin ve ben de memnun olmustum.
Sana bu dunyayi ve hakimiyetini verdim. Sonra tam potansiyeline ulasman icin, bir kez daha sana elimi verdim, evrendeki hicbir yaratiga bahsedilmeyen gucler verdim.
Sana dusunme gucu verdim.
Sana sevme gucu verdim.
Sana secme gucu verdim.
Sana gulme gucu verdim.
Sana hayal etme gucu verdim.
Sana yaratma gucu verdim.
Sana plan yapma gucu verdim.
Sana konusma gucu verdim.
Sana dua etme gucu verdim.
Seninle sinirsiz bir gurur duyuyorum.
Sen benim son eserimsin, benim en buyuk mucizemsin.
Tam bir yasayan varlik. Her iklime, her gucluge, her zorlamaya uyum saglayabilen. Benden yardim beklemeden kendi kaderiyle basa cikabilen. Kendisi ve insanlik icin en iyiyi, icguduleriyle degil dusunceyle gosterebilen. Boylece, basari ve mutlulugun dorduncu kuralina geldik ; hicbir melegime vermedigim bir guc bu.
Sana secme gucu verdim.
Bu armaganla seni meleklerimden de ust seviyeye koydum ; cunku meleklerin gunahi secme haklari yoktur. Sana kaderinin tum kontrolunu verdim. Kendi ozgur iradenle kendi yaradilisinin dogasini belirlemene izin verdim. Ne cennete ne de dunyaya ait olmak zorundasin, kendini istedigin sekle sokmakta ozgursun. En dusuk yasam bicimini benimsemekte ozgursun, ya da ruhunun degerlendirmesiyle, en yuce formda yeniden dogabilirsin ki onlar ilahidir.
Senin yuce gucunu, secme gucunu elinden almadim hic.
Bu inanilmaz gucle ne yaptin ?
Kendine bak. Yasaminda yaptigin secimleri dusun ve hatirla, simdi o aci anlari yasamamak icin bir sansin daha olsaydi, dizlerinin uzerine cokerdin.
Gecmis gecmistir. Simdi dorduncu buyuk kurali biliyorsun, mutluluk ve basarinin dorduncu kuralini.
Secme gucunu akillica kullan.
Sevmeyi sec.nefreti degil.
Gulmeyi sec.aglamayi degil.
Yaratmayi sec.yok etmeyi degil.
Azmi sec.vazgecmeyi degil.
Yuceltmeyi sec.dedikoduyu degil.
Iyilestirmeyi sec.yaralamayi degil.
Vermeyi sec.ertelemeyi degil.
Buyumeyi sec.bozulmayi degil.
Dua etmeyi sec.kufretmeyi degil.
Yasamayi sec.olmeyi degil.
Artik sanssizliklarinin benim istegime bagli olmadigini biliyorsun, tum guc senin icindeydi ve seni insanliktan cikaran davranislarin ve dusuncelerin senin yaptiklarinin sonucuydu, benim yaptiklarimin degil.
Senin kucuk dogan icin benim guc armaganlarim cok fazlaydi. Artik buyudun, akillandin ve topragin meyveleri senin olacak.
Sen harikaliklarla dolusun. Potansiyelinin siniri yok.
Yarattiklarimin icinde senden baska kim atesi buldu ?
Kim yercekimi kanununu kesfetti, gokyuzunu delip gecti, hastaliklara sifa buldu?
Bir daha asla kendini asagilama.
Hic bir zaman yasamin kirintilariyla yetinme.
Bugunden itibaren asla yeteneklerini gizleme.
Bugunden zevk al.ve yarindan, yarinlardan.
Sen dunyanin en buyuk mucizesini gerceklestirdin.
Sen yasayan bir olu olmaktan kurtuldun.
Artik asla kendine acimayacaksin ve her yeni gun senin icin basari ve nese olacak.
Sen yeniden dogdun.Daha once oldugu gibi, basarisizlik ve mutsuzlugu ya da basari ve mutlulugu secebilirsin. Secim senin. Secim tamamen senin.
Ben ancak, onceki gibi, izleyebilirim.gururla.ya da aciyla. O halde, mutluluk ve basarinin dort kuralini animsa.
*Sukretmen gerekenleri gor.
*Nadideligini ilan et.
*Bir mil daha git.
*Secme gucunu akillica kullan.
Diger dordunu gerceklestirebilmek icin, bir sey daha yap.
Her seyi sevgiyle yap.kendini severek, baskalarini severek ve beni severek.
Gozyaslarini sil. Uzanip elimi tut ve dik dur.
Bugun sana su bildirildi ;
Sen Dunyanin En Buyuk Mucizesisin
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder