Sonsuzluk Yolculuğu
|
İnsan neden önemlidir? Geleceğimizi ne tür maceralar bekliyor? Gerçek mutluluğun sırrı nedir? Gönüllerimizdeki duygular ve vücut tasarımlarımız nereden geliyor?
Zamanlar ve mekanlar ötesine nasıl gidilir? Diriliş yollarında neler yaşayacağız? Cennetin çok mekanlı eş zamanlılığı nasıl bir yaşama biçimidir?
Bu kitapta, bilimin ve dinlerin üzerinde durduğu en temel soruların cevaplarını bir arada bulacaksınız. Varoluşunuzun anlamını keşfedeceksiniz. En zor konuların en umulmadık anlaşılırlıkta ele alındığını göreceksiniz.
Mevlana, Arabi gibi tasavvuf öncülerinin asırlar önce açıkladıkları sırları bilimin yeni irdelediğini fark edeceksiniz. Bu kitap hayatınıza şaşırtıcı ilkler katacak.
Hayat bazen karanlık da görünse, coşkulu bir gelecek erdemlileri bekliyor. Geleceğinizi dünyadaki seçimleriniz belirleyecek. Gerçek huzuru ve güvenliği arıyorsanız, serüveninize sonsuzluktan bakmalısınız.
Muhammet Bozdağ:
Ben insana sonsuzluk yolcusu gözüyle bakıyorum. Hayat dünyada başlamadı ve dünyada son bulmayacak. Elest yurdundan başlatılan yaradılışımızdan sonsuzluğa uzanan yollarda inanılmaz maceralar yaşayacağız. Benim anlayışımdaki kişisel gelişim, evrenin Sahibinin dostluğu esasına dayanan yetenek, üretim, iletişim gelişiminin karışımıdır. Bu açıdan bakıldığında en büyük başarı yüksek kişilik geliştirmek olacaktır. Ben şahsen bu yolda çalışkanlığımı geliştirmeyi, zeka, hafıza, iletişim gibi becerilerime yatırım yapmayı çok önemsiyorum. Böylesi bir kişisel gelişim anlayışını ifade eden, "kişisel gelişim" ülkemizde popülerleşmeden önce de vardı. Hayat bir gelişim yolculuğudur bildiğiniz gibi… Eskiden usta çırak ilişkileri içerisinde çırağın gözlemi ölçüsünde yaşanan bir gelişim süreci vardı.
Şimdi ustalar deneyimlerini transfer etmenin etkili yollarını arıyorlar. Başarının yolları hiç bu kadar yazılı kültüre transfer edilmemişti. Sorduğunuz anlamda ilk okuduğum kitapların Dale Carnegie'nin iletişimle ilgili meşhur eserleri olduğunu söyleyebilirim.
Başarı, yetenek ve donanım gelişimi bireysellikte hapsedilirse yalnızlaştırır; rekabetçiliğe dönüştüğü ölçüde ruhsal gerilimler üretir. Hayatın kendisi gelişimdir. Doğduğumuzdan beri yaptığımız bu değil mi? Bu sürece kişisel gelişim denilmesi çağımızın paketlemesidir. Son çağın bireyselleştirilen atomize insanlarının çok kolay benimseyebileceği bu kavramı araçlıktan amaçlığa dönüştürmenin zararını görürüz. Gelişim mutluluğun, erdemin ve sonsuzluğun aracı olduğu sürece değerli ve anlamlıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder